I am Loader!
Genel

Siyasi Argümansızlık:”İsrailliler yaptı, siyonistler, dış güçler…”

Siyaset, kelime anlamı olarak devlet işlerini yönetme sanatı, devlet düzenini koruma, idame etmesini sağlama ve ileriye dönük politikalar geliştirme olarak tanımlanır. Arapça kökenli olan kelime aslında “Seyase” veya “seyis”; yani at bakıcısı kelimesinden türemiştir.

Ortadoğu coğrafyası, 19., 20. ve 21. yüzyılda ciddi iç savaşların şiddetli ulus savaşlarının yoğun yaşandığı bölge olarak göze çarpar. Özellikle 20. yüzyılın ortalarına doğru, Osmanlı Devleti’nin dağılması, bu coğrafyada Avrupa ve Amerikan politikalarının müdahaleleri ile yer yer monark, yer yer oligarkların yönetimine girmiştir. Alman ekonomisinin 2. Dünya Savaşı’nın sonucunda çökmesi, Gettolarda-Nazi kamplarında ciddi anlamda katliama uğrayan Yahudilere; Babil Kralı Nabukadnazar’dan bu döneme kadar ellerine geçen en büyük fırsatı ve haklılığı verdi. Burada özellikle belirtmek istediğim bir durum var; Belki de Alman Liderleri olan Hitler ve Himmler, Yahudilere hiçbir zaman sahip olamayacakları büyük bir iyilik ve harekete geçme kabiliyeti kazandırmıştır. Bunu ileride özellikle değerlendirmekte fayda var. Almanların Yahudi Kıyımı’ndan sonra Yahudiler’in harekete geçip Ortadoğu’ya yönelmesi, “kendi ata topraklarında haklarının olduğuna inanmaları”,  burada yeni yerleşim alanlarına ‘tecavüz’ etmesi, bazı Arap Şeyhlerini her zamanki silahları olan “para”yı kullanarak satın almaları, yine buna paralel olarak Avrupa ve Amerika’daki etkin lobileriyle haklılıkları doğrultusunda siyasi baskıları da Yahudileri Ortadoğu coğrafyasında yer bulmalarını sağlamıştır.

Yukarıda özellikle Yahudiler hakkında kısaca yorum yapmamın sebebi, İslam Coğrafyası’nın veyasiyaset-arguman Müslümanların o muazzam(!) siyasi tespitlerinde her zaman “Siyonistlerin oyunu bu, bu oyunlara gelme, dış güçler yaptı, kesin İsrailin yeni oyunu…” gibi saçma, belli bir bilgi veya politik bilgiye sahip olmadan sarf ettikleri cümlelerdir. Yine “Amerika yaptı, senin beynin yıkanmış, BBC haber siyonistlerin izleme sakın, Siyonistler yine Filistin’e saldırdı kahrolsunlar…” gibi meşhur analizler (!) ve bazı televizyon kanallarında veya medyada özellikle müslüman – inançlı kesimlerin dini duygularını sömürücü şiddet – saldırganlık içeren videoları yayınlamarı, belki de Yahudilerin bile yapamayacağı korku ve nefret psikolojisini yaymaya fazlasıyla yetiyor.

Hemen hemen her siyasi tartışmaların sonucunu yukarıda örneklerini verdiğim cümleler bitirir. Kısır, temeli olmayan ve herhangi bir mantık örgüsü dışındaki bu yorumlar asında kişilerin, kurumların veya hükümetlerin belirli bir siyasi argümanının olmayışından kaynaklanmaktadır. Siyasi argüman geliştirememek, kısa vadeli siyasi yol haritalarına mahkum bırakacaktır. Günlük siyasi hareketler hiçbir zaman ulusal siyasi argumanların önüne geçmemelidir. Neden? Çünkü siz şayet ulusal ve ileri vadede bir arguman geliştiremezseniz, yukarıda örneklediğim kısır çıkarımların dışına çıkamazsınız ve farklı bir oyunun basit bir argümanı olursunuz. Oluşabilecek bu siyasi boşluğu başkalarının geliştirdiği siyasi argümanlar ve hareketler dolduracaktır. O zaman sormaya başlayalım:

1 ) Siyasi Argüman nedir?

2) Siyasi Argüman nasıl geliştirilir?

3) Siyasi Argümansızlığın sebepleri nelerdir?

4) Gerçekten de bütün suçlu belli bir argümanı olmayan bizler miyiz, yoksa ulusal argümanlarını hiçbir zaman küçük ayrıntılara kurban etmeyen İsrail mi?

5) Müslümanlar nasıl bir yol izlemeli?

6) Amerikan Pragmatizm’i bunun neresinde?

7) Neden özellikle Ortadoğu?

8) Türkiye’nin siyasi ve ulusal argümanları var mıdır? Varsa nedir, nasıldır, ne durumdadır?

9)Türkiye’nin siyasi argümanlarında revize-reform gerekli midir? Neden?

10) Araplar ne durumda?

……

………..

………………

Yukarıdaki sorular cevap bekliyor. İleride bu sorulara kendi çapımda cevap arayacağım. Eleştirilerinize her daim açık biriyim.

Yorum Bırak

× Whatsapptan Yazabilirsiniz!